NE YAPIYORUZ?
Mehmet Abit Bayram Yazarın Tüm Yazıları
Göçmen ve sığınmacı kardeÅŸlerimizle her daim hem hal olduÄŸumuzdan, bir geceyi bu kardeÅŸlerimizin evinde misafir olarak geçirdik. Neler yaşıyorlar, ne gibi sorunları var, ne gibi hikâyeleri var yerinde görelim dedim.
Trabzon’un eski mahallelerinden birinde Afgan kökenli bir kardeÅŸim olan Sacid’in evine gittim. Misafirperverlikleri kapıda baÅŸladı. Evlerinde misafir ağırlamanın heyecanı yüzlerine yansıyordu. Eve ilk girdiÄŸimde evin fiziki ÅŸartlarını görünce hakikaten çok üzüldüm. Kırık dökük kapılar, nemli duvarlar, kimsenin kalamayacağı köhne evler ve kalacak baÅŸka yer bulamayan insanlar.
Sonra çocukları dinlemeye baÅŸladım. Evleri kiralarken çekilen sıkıntılar, evin içini döÅŸemek için alınan ikinci el eÅŸyalar, itinalı yaÅŸamak için verilen gayretler ve çok fazla insani sıkıntılar ile yaÅŸama mücadelesi veren insanlar.
Ülkemde okul okuyordum ve geleceÄŸe ait çok güzel planlarım vardı, iyi bir meslek sahibi olup, yuvamı kuracaktım. Çok ama çok mutluydum. Sonra dış mihrakların ülkemizi istila etmesi ile bir gecede bütün hayallerimiz yerle bir oldu. Sacid anlatırken çok duygulanmıştı. AÄŸlamaklı oluyordu. Ülkesinden kaçarken anne ve kardeÅŸinin ölmemek için Pakistan’a sığındığını, birbirlerini kaybettikten sonra kendisini Türkiye’de bulduÄŸunu söylüyordu. Nereden nereye nasıl geldiÄŸini nasıl bu durumlara düÅŸürüldüklerini anlamaya çalışmıyordu. Çünkü topyekûn ülkesinin her yerinde aynı dramların yaÅŸandığını görüyordu. Ve artık sadece hayatta kalmak için yaÅŸadığını, annesi ve kardeÅŸine de bakmak zorunda olduÄŸunu söylüyordu. Ve bunun içinde ne iÅŸ olursa olsun yapmak zorunda olduÄŸunu biliyordu. Çünkü anne ve kardeÅŸine de para göndermesi gerektiÄŸini biliyordu.
Ülkesi Afganistan’ın, çok bereketli topraklara sahip olduÄŸunu, yer altı ve yer üstü zenginlik kaynakları ile dünyanın sayılı zengin ülkelerinden biri olduÄŸunu anlatınca kurulan tuzakları ve oynanan küresel oyunları çok iyi anlıyorsunuz. Büyük miktarda lityumun yanı sıra demir, bakır, altın, kobalt ve nadir toprak elementleri Afganistan'ın dört bir köÅŸesine yayılmış durumda, bu zenginlikler büyük devletlerin iÅŸtahını kabarttığı için yıllardır, bu istila ve sömürme düzeni devam etmektedir.
Göçün sıkıntılarını, ülkelerinden koparılan insanların, hayata tutunmak için verdikleri mücadeleleri görünce insan ülkesinin kıymetini daha iyi anlıyor. Geride bırakılan yaÅŸanmışlıklar, aileler, akrabalar, komÅŸular, dostlar, sevgililer insanın yüreÄŸini acıtıyor. Çıkan çatışmalarda babasını, abisini yakınlarını kaybetmenin acısı hala taze olarak duruyor. KonuÅŸtukça daha fazla drama ve acılara kulak kesiliyorsunuz. Bitmeyen ve sürekli artan yürek yakan hikâyeleri dinleyince çok ama çok üzülüyorsunuz.
AkÅŸamın ilerleyen saatlerinde, sıcak çayın eÅŸliÄŸinde sohbetimize devam ettik. Hiç bir yabancılık çekmeden, kendimi hiç yabancı görmeden, samimi, içten yapılan, güleryüzlü çocukların sohbetine doyum olmuyordu. O kadar bizleri bir eden ortak noktamız var ki, saymakla bitmez.
Benzer türkülerimiz, ÅŸarkılarımız, yemek kültürlerimiz, aynı kültürde bulunmamız, Ortak merhamet duygularımız gerçekten bizi bir eden en önemli etkenlerdir. KurtuluÅŸ savaşında Afgan kadınların kollarındaki bilezikleri ülkemizin kurtuluÅŸu için göndermeleri hiçbir zaman unutulamaz. Aynı kadirÅŸinaslığı bizlerin de göstermesi ayrı bir alicenaplıktır. Ä°nsanımızın merhameti, her daim bütün insanlığa örnek olmuÅŸtur.
Gece güzel bir uykudan sonra arkadaÅŸlara veda ederek ayrıldım. Çok mutlu oldum. Ä°nsanların sıkıntılarını yerinde dinlemenin mutluluÄŸu ile ortak paydanın sevgi ve diyalog olduÄŸunu bir kez daha anlamış oldum.
MEHMET ABÄ°T BAYRAM
Uluslararası Göçmen DerneÄŸi BaÅŸkanı